Bu Blogda Ara

7 Ekim 2024 Pazartesi

ALGOL: PERSEUS’UN BAŞINI KESTİĞİ GÜZEL MEDUSA

Uranüs klasik astrolojide yer almaz çünkü geleneksel anlamda Satürn ötesi gezegenler (teleskopun icadından çok eski dönemlerde) gözlemlenemezler. Günümüzde Uranüs, Neptün ve Plüto gözlemlenebiliyor olsa da Carl Gustav Jung’un deyimiyle “kollektif” gezegenlerdir ve “kollektif bilinçdışına” ait konuları sembolize ederler. Ayrıca Jung arketip kavramını da ortaya koymuştur ve bugün her gezegenin arketipsel bazı nitelikleri işaret ettiğini, kimi zaman da mitolojik bağlantılar dolaysıyla, büyük insan toplulukları üzerindeki etkisi bu yönden değerlendirilebilir. Bu etkilerin bir kısmı sabit yıldız bağlantılarında görülebilir.

Çok eski dönemlerden itibaren pek çok toplum tarafından uzun zaman gözlemlenebilen çok az sayıda sabit yıldız vardır ve bunlar çoğunlukla magnitudu yüksek olanlardır. Bu yıldızlardan en çok korkulanı “Şeytan Yıldızı” olan Algol’dur. Mitolojik hikayesinden dolayı en masum haliyle talihsizliktir. Algol aslında Perseus tarafından kafası kesilerek öldürülen Gorgon Medusa’nın hikayesidir. Erkek şiddetine maruz kalan kadınları anlatır. Bu sebeple insan vücudunda boyun bölgesini, şiddet ve cinayeti, kiralık katilleri ve toplumsal anlamda yoksulluğu ve çürümüşlüğü anlatır. Eski astrologlar bunun göklerdeki en talihsiz, şiddet getiren ve tehlikeli yıldız olduğunu söylüyor.

Algol’un önemli bir özelliği var: Tutulma yapan bir yıldız olması. Bunun sebebi Algol’un bir 3’lü sabit yıldız grubu olmasıdır ve 68 saat 49 dakikada bir “tutulur”. Yılan başlı Gorgon Medusa'nın Stheno ve Euryale adında iki kız kardeşi olduğu oldukça iyi bilinmektedir. Medusa'nın hikayesi Perseus'un onu başını kesmesiyle son bulurken, modern yeniden anlatımlarda ve versiyonlarda kız kardeşlerinden bahsedilmez. Bunun gibi bazı önemli bilgiler bugün tekrar yapılan çeviriler ya da arkeolojik kazılar sonucu bulunan kimi el yazmalarıyla ortaya çıkmaktadır.

Algol’un günümüzde astrolojik olarak (orb etkisiyle) 25°-26°-27° Boğa’da olduğu kabul edilmektedir. Uranüs Boğa Ingress ile beraber Algol transiti bu sabit yıldızın anlamını bilen astrologlar tarafından takip edilmekteydi. Üstelik Temmuz 2024’te Mars ile Uranüs’un kavuşumu Algol’da oldu ve MC noktası bu derecede olan ABD eski başkanı ve yeniden başkan adayı Donald Trump’ın suikast girişiminden mucizevi şekilde sağ kurtuluşunu gördük. Bu konudaki yazıma bu linkten ulaşabilirsiniz:

Uranüs 1 Eylül 2024’te 27°Boğa’da retro hareketine geçti ve 30 Ocak 2025’e kadar retroda olacak. Bunun bir anlamı da Algol derecelerinde etkisini tekrar ettiğini göreceğiz. Bu her zaman aynı olayların yaşanacağı anlamına gelmez. Uranüs gibi diğer gezegenler de transitte sürekli hareket halindeler ve şu günlerde tutulma sezonundayız. Üstelik Trump Jüpiter İkizler transitinin natal Güneş’iyle kavuşumda olması dolayısıyla “ilahi koruma” altında diyebiliriz. Ancak 2024 yılındaki Uranüs retro ülkemiz için üst üste gelen haberlerle anılacak gibi görünüyor.

Bunlardan ilki Diyarbakır’da yaşanan küçük ve masum bir kızın cinayetidir. Minik masum kız çocuğu önce kaybolmuş ve daha sonra cesedi bulunmuş, yapılan otopside boğularak öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Algol boğaz bölgesini sembolize eder. Cinayet günüyle ilgili detaylara göre çıkartılan haritada Algol’un derecesindeki Uranüs’ün Güneş ile karesi var. Bu kare açının detayında kişisel konulardan kaynaklı kıskançlık, kırgınlık ve şiddetli duygusal patlamalar, dürtüsel eylemlere eğilim, ani üzüntüler ve çok daha ilginci karı-koca arasında kendine has durumlar var. Olayın detaylarını bilenler için çok çok ilginç.

Haritada apexteki Mars-Jüpiter kavuşumuna Venüs-Satürn ile Ay’ın karşıtlığı bir T-kare kalıbı oluşturmuş. Jüpiter aile semboliğinde amca demektir. Mars ise 20-30 yaşlarında genç erkektir. Retro Satürn ile Jüpiter tam orbla kare açıda oluşu uzun süren resmi soruşturmanın göstergesi olabilir. Satürn resmi kurumları, yazılı kanunları ve kurulu otoriteyi gösterir. Jüpiter yasaların işleyişini anlatır ve İkizler karşılıklı konuşma ve görüşmeleri temsil eder. Mars kolluk kuvvetlerini sembolize ettiğinden bu bir polis soruşturmasını anlatabilir. Satürn çok genel anlamda gecikme getirir ve bu haritada Plüto/MC ile bağlantılı olduğundan zahmetli bir varoluş mücadelesi, bir ölüm veya bir yas ile ilgili çalışıyor. Burada Uranüs/ASC ile bağlantılı Satürn ile Jüpiter “başkaları tarafndan engellenme”nin yanında “başarı ile ortak çalışma
yürütmek ve optimistik yaklaşım”ı anlatıyor.

8 Eylül 2024 sabah saatlerinde ceset bulunana kadar olay kaybolma vakası idi.

An haritasında Uranüs retroda ve Merkür ile kare açıda ve Merkür küçük kızın en son görüldüğü an haritasındaki Güneş’in derecesinde. Güneş-Satürn karşıtlığı tam orb. Mars Yengeç burcunda transite başlamış ve an haritasında 8.evde. Mars klasik astrolojiye göre ASC’nin yöneticisidir. ASC’nin bulunduğu derece Acrux Sabit yıldızıdır ve bu yıldız çocuklarla ilgilidir.

Astrolojik anlamda ASC noktası bir durumun “doğumu” veya “ortaya çıkışı” olarak düşünülebilir. O gün olayın aslında kayıp vakası değil “cinayet” olduğu ortaya çıkmıştı. ASC noktasının detayları: gücün kötüye kullanımı sonucu aniden yıkım ihtimali, hayatın belli bir noktasında yaşanan bir kriz, diğer insanlarda direnç ve kin duygusu yaratma eğilimi, huzursuzluk, kavga eğilimi ve şiddet. Ayrıca spekülasyonlar ve ideal ile çok farklı olan gerçeklik arasındaki çatışmaları da gösteriyor. Bakılacak daha pek çok detay olsa da Mars’ın deklinasyondaki özel pozisyonu da önemlidir.

ESKİ BİR CİNAYET VAKASI: MÜNEVVER KARABULUT

2024 Eylül ayındaki Balık burcundaki Ay, Ekim ayındaki Terazi burcundaki Güneş tutulmasının etkileriyle beraber Uranüs Algol retrosu birleşik çalıştı. Balık burcu çok genel anlamda belirsiz, emin olunamayan konulardır. Ayrıca hastane ve hapishane gibi günlük hayattan izole alanları da gösterir. Dane Rudhyar Ay tutulmalarında bugün olanların geçmişin getirdiklerini temizlemeye ve güneş tutulmalarında ise gündemdeki konuların geçmiş uzantılarının yeniden ortaya çıkmaya çalıştığını söyler. Bu bir tutulma sezonunun ana teması gibi çalışır. Saros döngülerinin özü bu prensiple birbirine bağlanan tutulma ailelerini anlatır. Elbette transit açılardaki diğer gezegenlerin etkisi de tutulmalarla iç içe geçer.

2024 yılı ikinci yarısındaki tutulma sezonu Uranüs’ün Algol transiti (retrosuyla beraber) buna benzer bir etkiyi getirdi. Algol’un anlamları içinde yer alan tüm unsurların yer aldığı bir olay Türkiye’de 2009 yılının Mart ayında yaşanmıştı. İstanbul Bahçeşehir’de Münevver Karabulut isimli genç kız erkek arkadaşı Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürülmüştü. O zamana kadar hiç böyle korkunç bir suç yaşanmamıştı çünkü en korkunç detay genç kızın henüz yaşarken başının vücudundan ayrılmış olmasıydı. Tıpkı Medusa gibi.

Olay 3 Mart 2009 tarihinde gerçekleşmişti. Münevver Karabulut’un, aynı gün saat 20.30’da cesedinin bulunmuş ve çantasından çıkan özel eşyalarından cesedin kimliği tespit edilmişti. Ailesi ile bağlantıya geçen polis Şişli’de bir dershaneye giden Münevver’in sabah evden çıktığını, saat 15.00 sıralarında bir erkek arkadaşı ile randevulaştığını öğrenmişti. Saat 14.00 sıralarında Cem ile Münevver okulun önünde buluştu,  14.55 civarında Cem, Münevver Karabulut’u Bahçeşehir’deki evlerinin arka bahçe kapısından içeri aldı. Saat 15.00 - 17.21 arasında Münevver Karabulut Bahçeşehir’deki evde canlı canlı kafası kesilerek öldürüldü. Cem Garipoğlu kamera kayıtlarına göre önceden testereyi aldığı, sonra Münevver Karabulut’u Bahçeşehir’deki villaya getirdiği ve saat 18.46’da da Münevver Karabulut’un kafası gitar kılıfında vücudu valizde olacak şekilde evden çıktığı tespit edilmişti. O günün transit haritasına bakıldığı zaman (saat tam olarak kaçta saldırı gerçekleştiği bilinmediği için 15:00-17:20 aralığına bakıldığında) 7.evde Kova burcundaki stelyum dikkati çekiyor. Juno-Jüpiter-Mars kavuşumu bir aileyi gösterir çünkü mitolojik anlamda Mars, Jüpiter ve Juno’nun oğludur ve iddianamede bu cinayete aile üyelerinin (anne ve babanın) dahil olduğu da vardı. Özellikle de evdeki kan izlerinin temizlenmesinde anne ve kız kardeşin rol aldığı, babanın ise gece saatlerinde oğlu Cem’i 197 gün boyunca saklanabilmesi için evden alıp götürdüğü yazılmıştı.

Mars-Merkür-Chiron’un Neptün’le kavuşumu bir başka dikkat çekici durum. Mars genel anlamda şiddeti sembolize eder, Merkür ve gizli-saklı olan konuları gösteren Neptün’le kavuşumu bu buluşmanın maalesef Münevver için çok acı sonuçlar getirmiş olduğunu görüyoruz. Münevver ailesine başka bir yerde olduğunu söylemişti ve cinayet sonrası bir bavul ve gitar kılıfının içine gizlenmiş şekilde çöp konteynerine atılmıştı. 7.ev genel anlamda ilişkiler (flört), çok yakın arkadaşlar ve tartışmaları gösterir. Bu stelyumu yöneten Uranüs Güneş’le kavuşumda ve ölüm evi olan 8.evden Satürn Rx’e karşıtlık yapıyor. Satürn Başak’ta ve Başak burcu iffetli genç bekar kadınları anlatır.

Bu haritada Algol’un izine rastlamıyoruz ancak Algol oldukça değişik bir sabit yıldızdır, kare dereceleri de çalışır. Neptün 24°Kova’da Algol’un derecesine kare açı yapmaya başlamış. Algol aynı zamanda “alkol” ile de bağlantılıdır ve Cem Garipoğlu ifadesinde alkol aldığını söylemişti. Bununla birlikte 15:00-17:20 saatler arasında MC noktasının Algol derecesinden geçtiğini görebiliriz. O andaki harita açıldığında ise Koç burcunda zararda olan MC yöneticisi Venüs’ü 8.evde görüyoruz. MC noktasının bu haritadaki anlamlarından biri “cerrahi operasyon”dur ve Algol Medusa’nın başı demektir. Neptün-MC karesi “bir ilişkinin sarsılması” anlamına geliyor. Burada Juno’nun psikolojik anlamları arasında ilişkide kendini ifade etme, özgürlük ve eşitlik, yakınlık ve paylaşım, karşılıklı güven ve anlayış, kıskançlık, boyun eğdiemek, duygusal manipülasyonlar var. Burada kıskançlığın sebep olduğu (katil tarafından) söylenen bir cinayet var. Juno dahil edilmeli mi edilmemeli mi biraz tartışma konusudur. Juno’nun bir yıllık zamanı geçen ilişkileri temsil ettiğini söyleyen astrologlar da vardır. Yine de Juno yakın ilişkilere olan ihtiyacımızı ve kendimizi onlara adama kapasitemizi tasvir eder, Juno, ilişki ve diğerine bağlılık ilkesidir. Juno’nun Vesta ile kare açıda oluşu adanmışlıktan (ya da söz verilen bir konudan) gelen bir çatışmayı gösterebilir. Ayrıca bu haritadaki yerleşiminin derin anlamlarından biri de belli bir amaca ve hedefe yoğunlaşma gücü, hırs, faaliyete geçme isteği, hızlı şekilde karar alma ve her durumla başa çıkma yeteneği var. Bu olayın genelinde Münevver’in sadece yakınlık ve güven duyduğu için erkek arkadaşının evine ailesinden gizli şekilde gidişini görebiliyoruz.

Cem Garipoğlu ve Münevver Karabulut’un (eğer doğru bilgi ise) doğum tarihlerine göre haritalarına bakıldığı zaman:

Münevver’in haritasında Vesta Algol’da, Mars-Güneş tam orbla ve Venüs-Neptün tam orbla kare açıda. Mars-Venüs tam orb sekstil açıda. Cinayet, Münevver’in Venüs returnü sırasında ve  Solar return’üne 3 gün kala olay gerçekleşmiş. Mars’ı yöneten Merkür 21°Balık’ta ve cinayet sırasında Uranüs natal Merkür ile kavuşumda.

Cem Garipoğlu’nun haritasında ise Chiron kareli Mars-Pallas kavuşumu var, olay yaşandığında transit Satürn-Uranüs karşıtlığı natal Venüs’ü üzerindeymiş ve bu ani sonlanan durumları gösterebilir. Transitteki bu karşıtlık aynı sıralarda Münevver’in Merkür’ü üzerindeymiş. Bu iki harita arasında Merkür-Venüs karşıtlığı olduğunu gösteriyor. Fikir uyumunun olmadığını gösterebilir. Venüs Başak bir çeşit koşullara bağlı sosyalleşmeyi, bağ kurmayı gösterir. Cem Garipoğlu’nun hikayesinde ailesinden çok uzun zaman babasının kararıyla dil eğitimi için yurtdışında yatılı okullarda kaldığı biliniyor. Venüs’ünün 4.ev yöneticisi olduğu düşünülebilir.  

İki haritada da Venüs’ün etkisi dikkat çekici. Bir başka detay ise iki gencin de yaşı dolayısıyla profeksiyonda 7.evleri çalışıyor olması. Bilindiği gibi 7.evin doğal yöneticisi Venüs’tür ve 6 Mart 2009’da Venüs Stationary-Retro pozisyonuna geliyor. Burada belirgin şekilde (Algol’dan daha çok) , Venüs Rx ile Uranüs-Satürn karşıtlıklarının iki haritadaki ortak temasları olarak kabul edilebilir. Ancak fiziksel olarak, modern Venüs kadın cinsel organlarını, bezleri, damarlardaki kanı, boğazı ve böbrekleri yönetir. Psikanaliz açıdan boyun kısmı "kendi kararlarını almak"la ilgili olduğunu okuduğumda bu bana Cem Garipoğlu'nun çocukluk ve okul dönemini düşündürdü.

Algol’un kare dereceleri de çalışır ve 16 Ağustos 2008’de 24°Kova’da parçalı bir Ay tutulması olmuştu. Ortalama 6-7 aylık etki zamanı olduğu kabul edilir ve bu tutulmada 5-8 hattında Mars-Plüto tam orbla kare. Mars arketipsel anlamda erkeksi kuvvet ve güç demektir. Mars-Plüto kareleri zorlayıcı güç anlamına gelir. Plüto Yay burcunun son derecelerinde ve retroda. Neptün transitte tutulma derecesine gelmiş. Olayın gerçekleştiği gün Güneş’in derecesi Jüpiter’in tutulmadaki derecesine tam orbla kare yapıyor. Unutmayın Jüpiter mitolojik anlamda çok çapkındır ve türlü şekillerde ya da türlü manipülatif vaatler ve konuşmalarla dişilerle ilişkiye girer.  

YEDİKULE OLAYI

4 Ekim 2024’te İstanbul’da yaşanan olayda kafası kesilerek öldürülen genç kız da tıpkı Münevver gibi erkek arkadaşının yanına kendi isteğiyle gittiği belirlenmiş. Onu öldüren kişinin de psikolojik bozukluğu olan (belki de ilaç ya da başka maddeler kullanan) biri olduğu söyleniyor.

An haritasında halkalı Terazi tutulmasının ertesinde Merkür-Mars karesinin 5-8 hattında olduğunu görüyoruz ve 8.evde Juno-Merkür-Güneş kavuşumu var. Juno, ilişki ve diğerine bağlılık ilkesidir.  Uranüs Algol retroda, Neptün’ün bulunduğu pozisyon dönüşüm sürecini gösteriyor. Bir anlamda eski düzenin çöküşü, yenisinin inşası demek.

2009’daki olayla benzerliği nedir diye bakarsak Venüs yine Mars’ın yönettiği Akrep burcunda. Venüs’ün zararda olduğu bölgelerdir. Aşk, uyum ve ilişkiler gezegeni olan Venüs, kıskançlık, sahiplenme ve cinsel saplantı ile bilinen bir burç olan Akrep burcunda iyi bir konumda değildir. Bir başka benzerlik öldürülen kızların Münevver Karabulut'la aynı yaştalar. 

Bu süreçte 18 Eylül 2024’te Balık burcunda bir Ay tutulması gerçekleşmişti. Hatırlayın Münevver Karabulut cinayeti öncesi de bir Balık yeniayı vardı ve Balık burcunun klasik yöneticisi Jüpiter’dir ve 9 Ekim 2024’te Jüpiter İkizler’de stationary-retro pozisyona girecek. İkizler burcunda Jüpiter zararlıdır. Çoğunlukla Jüpiter’in sembolize ettiği konularda (örneğin, iyimserlik, olumlu bakış, din, ahlak, adalet, parasal zenginlik vb.) fazlasıyla konuşulmasına rağmen tam anlamıyla uygulanamaması ya da çok azının gerçekleşmesi anlamına gelir. Ayrıca iki olayda da bir çeşit dini ritüel olup olmadığıyla ilgili söylenti, rivayet ve iddia ortaya atıldı ve bu konular da Jüpiter’in yönetimindedir.

Ekim 2024 geldiğinde Uranüs Algol retro pozisyonunda (3 Ekim 2024’te) mahkeme kararıyla Cem Garipoğlu’nun fethi kabir işlemi gerçekleştirildi. Mahkemeler de Jüpiter yönetimindedir ve mezardakinin gerçekten Cem Garipoğlu olup olmadığını (iddia) anlayabilmek için kabri açıldı ve bu yazının yazıldığı sıralarda sonucu açıklandı: Mezardan çıkan ölü beden Cem Garipoğlu'na ait. 

Olaylar zamanda iz bırakırlar ve astrolojik anlamda haritalar çalışmaya devam eder.

Şunu hatırlayalım: Astroloji zamanı inceleyen bir ilimdir.


*Hakkı saklıdır. Yazıdan alıntı yapıyorsanız referans verin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder