8 NİSAN 2024 KOÇ TUTULMASINA TARİHSEL AÇIDAN BİR BAKIŞ (1): MERKANTİLİZM

 

Tutulmalar seriler şekilde gerçekleşir ve bunlardan en bilineni Saros serisidir. Bu seriler özel numaralandırılır ve en baştaki tutulmaya göre ilerleyişi ve gelişimi her tutulmada takip edilebilir. 8 Nisan 2024 tutulması Saros 139 (8 Kuzey) serisine ait. Bu serinin ilk tutulması 17 Mayıs 1501’de gerçekleşmiş. Her serinin kendine has özelliği vardır ve Bernadette Brady’ye göre serinin ilk tutulmasındaki gezegen kombinasyonları bunu anlatır.

Brady Saros tutulma serilerinin her birini bir ağaç gibi ve aynı anda pek çok Saros serisinin devrede olmasını beraber büyüyen büyük bir orman  gibi değerlendirir. Yani, her biri farklı bir gelişim aşamasında olan ağaçlardan oluşan bir ormanımız var. Herhangi bir Saros ailesini başlangıcından sonuna kadar izleyebilseydik bir insan ömrü kadar bir sürede rastgele görünen olayların yüzlerce yıl içinde yavaş yavaş gelişen organize durum olduğunu anlayabilirdik. Aslında en iyisi ağacın doğasını, türünü ve özelliklerini anlamaktır ki o zaman rastgele görünen olayın anlamını bilmek mümkün olur. İşte bu nedenle serinin başlangıcındaki tutulma çok önemlidir. Her Serinin kendi kesin gezegen kalıpları vardır ve bazıları zor, bazıları kolaydır.

North 8 Saros Serisi hakkında Brady şunu söylemiş:

“Güneş tutulması, Uranüs'le kare açıdadır ve aynı zamanda Merkür/Jüpiter’in orta noktasındadır. Plüto, Venüs/Satürn'ün ve Tutulma/Kuzey Düğümün orta noktasının karşısını işgal ettiği için güçlü bir konuma sahiptir. Ayrıca Tutulma/Neptün orta noktasındaki Mars’a Merkür karesi bulunmaktadır. Yaratıcılık ve deha parıltısı bu Saros Serisinin ayırt edici özelliğidir. Bireysel anlamda bu tutulmadan etkilenen kişiler sezgisel sıçramalara, içgörülere, iyi fikirlere, vizyonlara sahip olacaktır. Yeni keşfedilen bir fikir ve ilham, kişiyi sosyal hayatından ya da ilişkisinden uzaklaştırabilir, dolayısıyla özel hayatında gerginliklere neden olabilecektir. Bu, kişinin birkaç hafta da olsa özgür olması gereken bir zamandır”

Tutulmanın yaşandığı döneme bir bakalım:

* Americo Vespuci’nin Portekiz Kralı’nın desteğiyle Hindistan seferine Mayıs 1501’de çıkmıştır. Ancak daha güneye Rio de Janerio’ya doğru gittiği için alışık olmadığı takımyıldızlar açıklanamayan deniz akıntılarıyla karşılaştı. Daha sonrasında aslında Hindistan’a değil Atlantik Okyanusu’nun ötesinde ayrı bir kıtada bulunduğunu anladı ve Mundus Novus yani Yeni Dünya adını verdi. Amerika kıtasının güneyinin keşfi gerçekleşmiş oldu.

* 1501'de İsmail Tebriz'i işgal etti ve kendisini Şah ilan etti. On yıl içinde bugünkü İran'ı oluşturan toprakları, Irak'ı ve Doğu Anadolu'nun bazı kısımlarını fethetti ve Safeviler Timur’dan kurtulabildi. Devletin kuruluşu ve Tebriz başkent olarak kabul edildi.

2024 Nisan tutulmasıyla beraber dünya bu iki ülkenin (ABD ve İran) arasında yaşanan duruma şahit oldu. Bu bakımdan Brady’nin haklı olduğunu düşünmemek elde değil.

İKİ TUTULMANIN ORTAK DETAYLARI

Astrolojide çok genel anlamda bilgi ve bilgelikle ilgili iki sembol olan Merkür ve Jüpiter, 8 Nisan 2024 total tutulma ile 2024 tutulmasında ana tutulma ile bağlantı kuruyor. Merkür Rx 1501 tutulmasındaki Jüpiter’le tam kavuşumda, 2024 tutulmasındaki Jüpiter ise Uranüs’le kavuşuma doğru giderken 1501 tutulmasının düğüm hattında tam kavuşumda.

Ay düğümleri bir nevi zamanı işaretleyen çizgidir ve tutulma zamanları tamamen Güneş ile hizalanmış olurlar. Vedik astrolojide Rahu adıyla bilinen KAD başarmak, fethetmek unsurunu ve insanlar, ülkeler gibi tüm alanlardaki yabancıları ifade eder. Aynı zamanda havacılık, pilotlar vb. ile ilgili havayla ilgili faaliyetlerin tüm yönleriyle olduğu kadar aşırı hırsla, güç oyunlarıyla, gizli bilgilerle ilgilenir, dolayısıyla Rahu'nun unsuru havadır. Politika, politik manevralar, icatlar, bilim adamları da Rahu’nun sembolizmine dahildir. Jüpiter genel olarak temas ettiği her şeyi büyütücü etki verir ve KAD ile kavuşumda olması da bu tip unsurların büyüyeceğini gösterebilir. Nisan 2024 tutulmasının etkisi 4 yıldan uzun sürecek.

Merkür Rx-Jüpiter bağlantısında daha ilginç olan ise her iki haritada da Mars’ın Balık burcunda olması ve 1501 tutulmasındaki Mars ile 2024 tutulmasındaki Neptün’ün kavuşumda olması. Retro (geriye doğru) grad (adım) pozisyonundaki Merkür (bilgi, entelektüel konular, eğitim, matematik çalışmaları ve bir başkasının aracısı olma unsuru olarak) 16.YY’ın başlangıcında keşiflerin ve kapitalizmin (Jüpiter) bugüne yansımalarının bir benzerini getirebilir. Merkür çok klasik olarak ticaret ve taşımacılığı gösterir ve uluslararası taşımacılık Jüpiter’le sembolize edilir. Tarihsel bir açıdan bakıldığında şu açıklamayı “Güncel Antropoloji” Ekim 2020 sayısındaki “Atlantik Köleliği ve Modern Dünyanın Oluşumu” makalesinde bulabiliriz.

“Atlantik'in batı kısmındaki ekonomi tarihçileri 1500-1580 yıllarını insanların, sermayenin ve ürünlerin Atlantik boyunca hareketi, özellikle de transatlantik köle ticareti ve Afrika köleliği merkezli insan, sermaye ve ürünlerin akışını Batı Avrupa, Batı Afrika ve Amerika'yı birbirine bağlayan bir süreç olarak inceliyorlar. Atlantik'in her iki yakasında entegre ulusal ekonomilerin ortaya çıkmasından çok önce, Atlantik'in her iki yakasındaki en dinamik bölgeler, gelişen Atlantik ekonomisine, kendi ülkelerinin siyasi sınırları içindeki diğer bölgelere olduğundan daha güçlü bir şekilde bağlıydı.”

1500-1800 arası tarihsel açıdan “Merkantilizm” ile özdeşleştirilir. Merkantilizm kelime anlamıyla bir tür ticaret sistemidir ve bu deyimi ilk olarak Adam Smith kullanmıştır. Müdahaleci ve korumacı bir devlet anlayışını savunan görüş hammadde ihracatının yasaklanmasını, ithalatın ise gümrük vergisi ve kotalarla kısıtlanması gerektiğini düşünmüşlerdir.

Merkantilizmin amacı; devleti, ulusu güçlendirmek, zenginleştirmek, değerli madenlerin ülkeye girişini sağlamak, değerli maden stoklarını artırmak ve bu amaçları gerçekleştirmek için gereken önlem ve koşulları yaratmaktır. Merkantilistlere göre bir ülkenin zenginliğinin ölçütü sahip olduğu altın ve gümüş miktarıdır. Merkantilistlerin dış ticarete önem vermelerinin asıl amacı, ülkeye daha çok değerli maden girmesini sağlamaktır. Yani aktif bir dış ticaret bilançosu (ihracat > ithalat) öngörmüşlerdir. Bu görüşteki sanayileşme anlayışı nüfus artışını da beraberinde getirir. Çünkü emek artışı ücretleri düşüreceğinden sanayi üretimi ve ihracat artacaktır.

2024 tutulmasının hemen ertesinde Uranüs’le Boğa burcunda kavuşacak olan Jüpiter’in ekonomik yönden getireceklerini bu gözle değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.