Uranüs
klasik astrolojide yer almaz çünkü geleneksel anlamda Satürn ötesi gezegenler (teleskopun
icadından çok eski dönemlerde) gözlemlenemezler. Günümüzde Uranüs, Neptün ve
Plüto gözlemlenebiliyor olsa da Carl Gustav Jung’un deyimiyle “kollektif” gezegenlerdir
ve “kollektif bilinçdışına” ait konuları sembolize ederler. Ayrıca Jung arketip
kavramını da ortaya koymuştur ve bugün her gezegenin arketipsel bazı nitelikleri
işaret ettiğini, kimi zaman da mitolojik bağlantılar dolaysıyla, büyük insan
toplulukları üzerindeki etkisi bu yönden değerlendirilebilir. Bu etkilerin bir
kısmı sabit yıldız bağlantılarında görülebilir.
Çok
eski dönemlerden itibaren pek çok toplum tarafından uzun zaman gözlemlenebilen
çok az sayıda sabit yıldız vardır ve bunlar çoğunlukla magnitudu yüksek
olanlardır. Bu yıldızlardan en çok korkulanı “Şeytan Yıldızı” olan Algol’dur. Mitolojik
hikayesinden dolayı en masum haliyle talihsizliktir. Algol aslında Perseus
tarafından kafası kesilerek öldürülen Gorgon Medusa’nın hikayesidir. Erkek
şiddetine maruz kalan kadınları anlatır. Bu sebeple insan vücudunda boyun bölgesini,
şiddet ve cinayeti, kiralık katilleri ve toplumsal anlamda yoksulluğu ve çürümüşlüğü
anlatır. Eski astrologlar bunun göklerdeki en talihsiz, şiddet getiren ve
tehlikeli yıldız olduğunu söylüyor.
Algol’un
önemli bir özelliği var: Tutulma yapan bir yıldız olması. Bunun sebebi Algol’un
bir 3’lü sabit yıldız grubu olmasıdır ve 68 saat 49 dakikada bir “tutulur”. Yılan
başlı Gorgon Medusa'nın Stheno ve Euryale adında iki kız kardeşi olduğu oldukça
iyi bilinmektedir. Medusa'nın hikayesi Perseus'un onu başını kesmesiyle son
bulurken, modern yeniden anlatımlarda ve versiyonlarda kız kardeşlerinden
bahsedilmez. Bunun gibi bazı önemli bilgiler bugün tekrar yapılan çeviriler ya
da arkeolojik kazılar sonucu bulunan kimi el yazmalarıyla ortaya çıkmaktadır.
Algol’un
günümüzde astrolojik olarak (orb etkisiyle) 25°-26°-27° Boğa’da olduğu kabul
edilmektedir. Uranüs Boğa Ingress ile beraber Algol transiti bu sabit yıldızın
anlamını bilen astrologlar tarafından takip edilmekteydi. Üstelik Temmuz 2024’te
Mars ile Uranüs’un kavuşumu Algol’da oldu ve MC noktası bu derecede olan ABD
eski başkanı ve yeniden başkan adayı Donald Trump’ın suikast girişiminden mucizevi
şekilde sağ kurtuluşunu gördük. Bu konudaki yazıma bu linkten ulaşabilirsiniz:
Uranüs
1 Eylül 2024’te 27°Boğa’da retro hareketine geçti ve 30 Ocak 2025’e kadar retroda
olacak. Bunun bir anlamı da Algol derecelerinde etkisini tekrar ettiğini göreceğiz.
Bu her zaman aynı olayların yaşanacağı anlamına gelmez. Uranüs gibi diğer
gezegenler de transitte sürekli hareket halindeler ve şu günlerde tutulma
sezonundayız. Üstelik Trump Jüpiter İkizler transitinin natal Güneş’iyle
kavuşumda olması dolayısıyla “ilahi koruma” altında diyebiliriz. Ancak 2024
yılındaki Uranüs retro ülkemiz için üst üste gelen haberlerle anılacak gibi
görünüyor.

Bunlardan ilki Diyarbakır’da
yaşanan küçük ve masum bir kızın cinayetidir. Minik masum kız çocuğu önce kaybolmuş
ve daha sonra cesedi bulunmuş, yapılan otopside boğularak öldürüldüğü ortaya
çıkmıştı. Algol boğaz bölgesini sembolize eder. Cinayet günüyle ilgili detaylara
göre çıkartılan haritada Algol’un derecesindeki Uranüs’ün Güneş ile karesi var.
Bu kare açının detayında kişisel konulardan kaynaklı kıskançlık, kırgınlık ve şiddetli
duygusal patlamalar, dürtüsel eylemlere eğilim, ani üzüntüler ve çok daha ilginci
karı-koca arasında kendine has durumlar var. Olayın detaylarını bilenler için
çok çok ilginç.
Haritada
apexteki Mars-Jüpiter kavuşumuna Venüs-Satürn ile Ay’ın karşıtlığı bir T-kare
kalıbı oluşturmuş. Jüpiter aile semboliğinde amca demektir. Mars ise 20-30
yaşlarında genç erkektir. Retro Satürn ile Jüpiter tam orbla kare açıda oluşu uzun
süren resmi soruşturmanın göstergesi olabilir. Satürn resmi kurumları, yazılı
kanunları ve kurulu otoriteyi gösterir. Jüpiter yasaların işleyişini anlatır ve
İkizler karşılıklı konuşma ve görüşmeleri temsil eder. Mars kolluk kuvvetlerini
sembolize ettiğinden bu bir polis soruşturmasını anlatabilir. Satürn çok genel
anlamda gecikme getirir ve bu haritada Plüto/MC ile bağlantılı olduğundan zahmetli
bir varoluş mücadelesi, bir ölüm veya bir yas ile ilgili çalışıyor. Burada Uranüs/ASC
ile bağlantılı Satürn ile Jüpiter “başkaları tarafndan engellenme”nin yanında “başarı
ile ortak çalışma
yürütmek ve optimistik yaklaşım”ı anlatıyor.
8 Eylül 2024 sabah saatlerinde ceset bulunana kadar olay kaybolma vakası idi.
An haritasında Uranüs retroda ve Merkür ile kare açıda ve Merkür küçük kızın en son görüldüğü an haritasındaki Güneş’in derecesinde. Güneş-Satürn karşıtlığı tam orb. Mars Yengeç burcunda transite başlamış ve an haritasında 8.evde. Mars klasik astrolojiye göre ASC’nin yöneticisidir. ASC’nin bulunduğu derece Acrux Sabit yıldızıdır ve bu yıldız çocuklarla ilgilidir.
Astrolojik
anlamda ASC noktası bir durumun “doğumu” veya “ortaya çıkışı” olarak
düşünülebilir. O gün olayın aslında kayıp vakası değil “cinayet” olduğu ortaya
çıkmıştı. ASC noktasının detayları: gücün kötüye kullanımı sonucu aniden yıkım
ihtimali, hayatın belli bir noktasında yaşanan bir kriz, diğer insanlarda
direnç ve kin duygusu yaratma eğilimi, huzursuzluk, kavga eğilimi ve şiddet. Ayrıca
spekülasyonlar ve ideal ile çok farklı olan gerçeklik arasındaki çatışmaları da
gösteriyor. Bakılacak daha pek çok detay olsa da Mars’ın deklinasyondaki özel
pozisyonu da önemlidir.
ESKİ BİR CİNAYET VAKASI: MÜNEVVER KARABULUT
2024
Eylül ayındaki Balık burcundaki Ay, Ekim ayındaki Terazi burcundaki Güneş
tutulmasının etkileriyle beraber Uranüs Algol retrosu birleşik çalıştı. Balık
burcu çok genel anlamda belirsiz, emin olunamayan konulardır. Ayrıca hastane ve
hapishane gibi günlük hayattan izole alanları da gösterir. Dane Rudhyar Ay tutulmalarında
bugün olanların geçmişin getirdiklerini temizlemeye ve güneş tutulmalarında ise
gündemdeki konuların geçmiş uzantılarının yeniden ortaya çıkmaya çalıştığını
söyler. Bu bir tutulma sezonunun ana teması gibi çalışır. Saros döngülerinin özü
bu prensiple birbirine bağlanan tutulma ailelerini anlatır. Elbette transit
açılardaki diğer gezegenlerin etkisi de tutulmalarla iç içe geçer.
2024
yılı ikinci yarısındaki tutulma sezonu Uranüs’ün Algol transiti (retrosuyla
beraber) buna benzer bir etkiyi getirdi. Algol’un anlamları içinde yer alan tüm
unsurların yer aldığı bir olay Türkiye’de 2009 yılının Mart ayında yaşanmıştı.
İstanbul Bahçeşehir’de Münevver Karabulut isimli genç kız erkek arkadaşı Cem
Garipoğlu tarafından vahşice öldürülmüştü. O zamana kadar hiç böyle korkunç bir
suç yaşanmamıştı çünkü en korkunç detay genç kızın henüz yaşarken başının vücudundan
ayrılmış olmasıydı. Tıpkı Medusa gibi.

Olay 3 Mart 2009
tarihinde gerçekleşmişti. Münevver Karabulut’un, aynı gün saat 20.30’da
cesedinin bulunmuş ve çantasından çıkan özel eşyalarından cesedin kimliği
tespit edilmişti. Ailesi ile bağlantıya geçen polis Şişli’de bir dershaneye
giden Münevver’in sabah evden çıktığını, saat 15.00 sıralarında bir erkek
arkadaşı ile randevulaştığını öğrenmişti. Saat 14.00 sıralarında Cem ile
Münevver okulun önünde buluştu, 14.55
civarında Cem, Münevver Karabulut’u Bahçeşehir’deki evlerinin arka bahçe
kapısından içeri aldı. Saat 15.00 - 17.21 arasında Münevver Karabulut
Bahçeşehir’deki evde canlı canlı kafası kesilerek öldürüldü. Cem Garipoğlu
kamera kayıtlarına göre önceden testereyi aldığı, sonra Münevver Karabulut’u
Bahçeşehir’deki villaya getirdiği ve saat 18.46’da da Münevver Karabulut’un
kafası gitar kılıfında vücudu valizde olacak şekilde evden çıktığı tespit
edilmişti. O günün transit haritasına bakıldığı zaman (saat tam olarak kaçta saldırı
gerçekleştiği bilinmediği için 15:00-17:20 aralığına bakıldığında) 7.evde Kova
burcundaki stelyum dikkati çekiyor. Juno-Jüpiter-Mars kavuşumu bir aileyi
gösterir çünkü mitolojik anlamda Mars, Jüpiter ve Juno’nun oğludur ve iddianamede
bu cinayete aile üyelerinin (anne ve babanın) dahil olduğu da vardı. Özellikle
de evdeki kan izlerinin temizlenmesinde anne ve kız kardeşin rol aldığı,
babanın ise gece saatlerinde oğlu Cem’i 197 gün boyunca saklanabilmesi için evden
alıp götürdüğü yazılmıştı.
Mars-Merkür-Chiron’un
Neptün’le kavuşumu bir başka dikkat çekici durum. Mars genel anlamda şiddeti
sembolize eder, Merkür ve gizli-saklı olan konuları gösteren Neptün’le kavuşumu
bu buluşmanın maalesef Münevver için çok acı sonuçlar getirmiş olduğunu görüyoruz.
Münevver ailesine başka bir yerde olduğunu söylemişti ve cinayet sonrası bir
bavul ve gitar kılıfının içine gizlenmiş şekilde çöp konteynerine atılmıştı.
7.ev genel anlamda ilişkiler (flört), çok yakın arkadaşlar ve tartışmaları
gösterir. Bu stelyumu yöneten Uranüs Güneş’le kavuşumda ve ölüm evi olan 8.evden
Satürn Rx’e karşıtlık yapıyor. Satürn Başak’ta ve Başak burcu iffetli genç
bekar kadınları anlatır.
Bu
haritada Algol’un izine rastlamıyoruz ancak Algol oldukça değişik bir sabit
yıldızdır, kare dereceleri de çalışır. Neptün 24°Kova’da Algol’un derecesine
kare açı yapmaya başlamış. Algol aynı zamanda “alkol” ile de bağlantılıdır ve
Cem Garipoğlu ifadesinde alkol aldığını söylemişti. Bununla birlikte 15:00-17:20
saatler arasında MC noktasının Algol derecesinden geçtiğini görebiliriz. O andaki
harita açıldığında ise Koç burcunda zararda olan MC yöneticisi Venüs’ü 8.evde
görüyoruz. MC noktasının bu haritadaki anlamlarından biri “cerrahi operasyon”dur
ve Algol Medusa’nın başı demektir. Neptün-MC karesi “bir ilişkinin sarsılması”
anlamına geliyor. Burada Juno’nun psikolojik anlamları arasında ilişkide kendini
ifade etme, özgürlük ve eşitlik, yakınlık ve paylaşım, karşılıklı güven ve
anlayış, kıskançlık, boyun eğdiemek, duygusal manipülasyonlar var. Burada kıskançlığın
sebep olduğu (katil tarafından) söylenen bir cinayet var. Juno dahil edilmeli mi
edilmemeli mi biraz tartışma konusudur. Juno’nun bir yıllık zamanı geçen ilişkileri
temsil ettiğini söyleyen astrologlar da vardır. Yine de Juno yakın ilişkilere
olan ihtiyacımızı ve kendimizi onlara adama kapasitemizi tasvir eder, Juno,
ilişki ve diğerine bağlılık ilkesidir. Juno’nun Vesta ile kare açıda oluşu
adanmışlıktan (ya da söz verilen bir konudan) gelen bir çatışmayı gösterebilir.
Ayrıca bu haritadaki yerleşiminin derin anlamlarından biri de belli bir amaca
ve hedefe yoğunlaşma gücü, hırs, faaliyete geçme isteği, hızlı şekilde karar
alma ve her durumla başa çıkma yeteneği var. Bu olayın genelinde Münevver’in
sadece yakınlık ve güven duyduğu için erkek arkadaşının evine ailesinden gizli şekilde
gidişini görebiliyoruz.
Cem Garipoğlu
ve Münevver Karabulut’un (eğer doğru bilgi ise) doğum tarihlerine göre
haritalarına bakıldığı zaman:
Münevver’in
haritasında Vesta Algol’da, Mars-Güneş tam orbla ve Venüs-Neptün tam orbla kare
açıda. Mars-Venüs tam orb sekstil açıda. Cinayet, Münevver’in Venüs returnü
sırasında ve Solar return’üne 3 gün kala
olay gerçekleşmiş. Mars’ı yöneten Merkür 21°Balık’ta ve cinayet sırasında Uranüs
natal Merkür ile kavuşumda.
Cem Garipoğlu’nun
haritasında ise Chiron kareli Mars-Pallas kavuşumu var, olay yaşandığında
transit Satürn-Uranüs karşıtlığı natal Venüs’ü üzerindeymiş ve bu ani sonlanan
durumları gösterebilir. Transitteki bu karşıtlık aynı sıralarda Münevver’in Merkür’ü
üzerindeymiş. Bu iki harita arasında Merkür-Venüs karşıtlığı olduğunu gösteriyor.
Fikir uyumunun olmadığını gösterebilir. Venüs Başak bir çeşit koşullara bağlı sosyalleşmeyi,
bağ kurmayı gösterir. Cem Garipoğlu’nun hikayesinde ailesinden çok uzun zaman
babasının kararıyla dil eğitimi için yurtdışında yatılı okullarda kaldığı
biliniyor. Venüs’ünün 4.ev yöneticisi olduğu düşünülebilir.
İki
haritada da Venüs’ün etkisi dikkat çekici. Bir başka detay ise iki gencin de
yaşı dolayısıyla profeksiyonda 7.evleri çalışıyor olması. Bilindiği gibi 7.evin
doğal yöneticisi Venüs’tür ve 6 Mart 2009’da Venüs Stationary-Retro pozisyonuna
geliyor. Burada belirgin şekilde (Algol’dan daha çok) , Venüs Rx ile Uranüs-Satürn
karşıtlıklarının iki haritadaki ortak temasları olarak kabul edilebilir. Ancak fiziksel
olarak, modern Venüs kadın cinsel organlarını, bezleri, damarlardaki kanı, boğazı
ve böbrekleri yönetir. Psikanaliz açıdan boyun kısmı "kendi kararlarını almak"la ilgili olduğunu okuduğumda bu bana Cem Garipoğlu'nun çocukluk ve okul dönemini düşündürdü.
Algol’un
kare dereceleri de çalışır ve 16 Ağustos 2008’de 24°Kova’da parçalı bir Ay tutulması
olmuştu. Ortalama 6-7 aylık etki zamanı olduğu kabul edilir ve bu tutulmada 5-8
hattında Mars-Plüto tam orbla kare. Mars arketipsel anlamda erkeksi kuvvet ve
güç demektir. Mars-Plüto kareleri zorlayıcı güç anlamına gelir. Plüto Yay burcunun
son derecelerinde ve retroda. Neptün transitte tutulma derecesine gelmiş. Olayın
gerçekleştiği gün Güneş’in derecesi Jüpiter’in tutulmadaki derecesine tam orbla
kare yapıyor. Unutmayın Jüpiter mitolojik anlamda çok çapkındır ve türlü
şekillerde ya da türlü manipülatif vaatler ve konuşmalarla dişilerle ilişkiye
girer.
YEDİKULE
OLAYI
4
Ekim 2024’te İstanbul’da yaşanan olayda kafası kesilerek öldürülen genç kız da
tıpkı Münevver gibi erkek arkadaşının yanına kendi isteğiyle gittiği
belirlenmiş. Onu öldüren kişinin de psikolojik bozukluğu olan (belki de ilaç ya
da başka maddeler kullanan) biri olduğu söyleniyor.
An
haritasında halkalı Terazi tutulmasının ertesinde Merkür-Mars karesinin 5-8
hattında olduğunu görüyoruz ve 8.evde Juno-Merkür-Güneş kavuşumu var. Juno,
ilişki ve diğerine bağlılık ilkesidir. Uranüs Algol retroda, Neptün’ün bulunduğu
pozisyon dönüşüm sürecini gösteriyor. Bir anlamda eski düzenin çöküşü,
yenisinin inşası demek.
2009’daki
olayla benzerliği nedir diye bakarsak Venüs yine Mars’ın yönettiği Akrep
burcunda. Venüs’ün zararda olduğu bölgelerdir. Aşk, uyum ve ilişkiler gezegeni
olan Venüs, kıskançlık, sahiplenme ve cinsel saplantı ile bilinen bir
burç olan Akrep burcunda iyi bir konumda değildir. Bir başka benzerlik öldürülen kızların Münevver Karabulut'la aynı yaştalar.
Bu
süreçte 18 Eylül 2024’te Balık burcunda bir Ay tutulması gerçekleşmişti. Hatırlayın
Münevver Karabulut cinayeti öncesi de bir Balık yeniayı vardı ve Balık burcunun
klasik yöneticisi Jüpiter’dir ve 9 Ekim 2024’te Jüpiter İkizler’de stationary-retro
pozisyona girecek. İkizler burcunda Jüpiter zararlıdır. Çoğunlukla Jüpiter’in
sembolize ettiği konularda (örneğin, iyimserlik, olumlu bakış, din, ahlak,
adalet, parasal zenginlik vb.) fazlasıyla konuşulmasına rağmen tam anlamıyla uygulanamaması
ya da çok azının gerçekleşmesi anlamına gelir. Ayrıca iki olayda da bir çeşit
dini ritüel olup olmadığıyla ilgili söylenti, rivayet ve iddia ortaya atıldı ve
bu konular da Jüpiter’in yönetimindedir.
Ekim
2024 geldiğinde Uranüs Algol retro pozisyonunda (3 Ekim 2024’te) mahkeme kararıyla
Cem Garipoğlu’nun fethi kabir işlemi gerçekleştirildi. Mahkemeler de Jüpiter
yönetimindedir ve mezardakinin gerçekten Cem Garipoğlu olup olmadığını (iddia) anlayabilmek
için kabri açıldı ve bu yazının yazıldığı sıralarda sonucu açıklandı: Mezardan çıkan ölü beden Cem Garipoğlu'na ait.
Olaylar zamanda iz bırakırlar ve astrolojik anlamda haritalar
çalışmaya devam eder.
Şunu
hatırlayalım: Astroloji zamanı inceleyen bir ilimdir.
*Hakkı saklıdır. Yazıdan alıntı yapıyorsanız referans verin.